Ülkemizin Osmanlı Mimarisi acısından öneme sahip olan İshak Paşa Sarayı.

Ağrı ilimizin Doğubeyazıt ilçesinin 5 kilometre uzaklığında bulunmaktadır, dağın yamacında bulunan Saray, Osmanlı Mimarisinin en özel örneklerinden olduğu kadar da sanat tarihi açısından da o kadar öneme sahiptir. Turizm açısından da önemli katkılar vermektedir. Verilen bilgilere göre 1784 tarihinde inşasına başlanmıştır. Mevkisi itibariyle de kuşkusuz saray adeta kartal yuvasını anımsatıyor. 7600 m² alana sahip olan saray, inşası 99 yıl sürmüştür. Caminin kubbeleri Türkistan kubbeleri gibidir. Topkapı sarayını ziyaret ettiyseniz benzerlikleri gözünüzden kaçmayacaktır. Kapıları ise Selçuklu mimarisine aittir.

Yapısı itibariyle Türkistan, Selçuklu ve Osmanlı mimarisinin birleşmesinin en önemli yapısıdır. Sarayın giriş kapısı doğu tarafında bulunmaktadır. Kalenin en zayıf noktası Cümle Kapısı’dır, taş işçiliği ve oymacılığı bakımından görülmeye değerdir. Sarayın harem dairesi 2 katlı olup diğer bölümleri ise tek katlıydı. Günümüzde ise ikinci kat yıkılmış durumdadır. Dünya da ilk kaloriferli sistemin başlangıcıdır, İshak Paşa Sarayı. Saray iki avludan meydana gelmiştir. Duvarları sülüsle yazılmış ayet ve beyitlerle süslüdür.

Ağrı iline yolunu düşerse mutlaka görmenizi şiddetle tavsiye ederim. Ulaşım imkânı da oldukça kolaydır.